20 Mayıs 2023 Cumartesi

Ukraynalılar cephede ölürken finans kuruluşları onların tarım arazilerine el koyuyor

Colin Todhunter, off-guardian.org

Ukraynalılar savaşta hayatlarını kaybederken, finans kuruluşları tarım arazilerinin, oligarkların ve Batılı finansörlerin eline geçmesini sinsice destekliyor.

… Farklı kaynaklara göre, Rusya ile çatışma sırasında 100.000 ila 300.000  (muhtemelen daha da fazla) Ukrayna askeri öldü. Tabii ki bu sayıya sivil kayıpları dahil değil.

Ancak bu makalenin konusu bu değil. Bu konuda başka yerlerde çok şey yazıldı. 

Ukraynalılar uluslarını, topraklarını koruduklarına inanarak öldüler. Bu topraklar dünyanın en verimli toprakları arasında yer alıyor.

Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi'nden Profesör Olena Borodina şöyle diyor:

“Bugün, kırsal kesimdeki binlerce erkek ve kadın çiftçi, savaşıyor ve ölüyor. Onlar her şeylerini kaybettiler. Arazilerin alımı ve satımı giderek daha fazla serbestleştirilmektedir ve bu satışların reklamı yapılmaktadır. Ukraynalılar toprakları uğruna canlarını verdiler ama bu durum onların toprakları üzerindeki haklarını gerçekten tehdit ediyor.”

… Son yıllarda Ukrayna'ya sağlanan yardım, köklü bir yapısal uyum programının hayata geçirilmesi şartına bağlandı. Bu program çerçevesinde çıkarılacak bir yasayla bir arazi piyasasının oluşturulması gerekiyordu ki bu da güçlü çıkar gruplarının elinde daha fazla toprak yoğunlaşmasına yol açacaktı. Program aynı zamanda kemer sıkma önlemlerini, sosyal güvenlik harcamalarında kesintileri ve ekonominin kilit sektörlerinin özelleştirilmesini de içeriyor.

… [Bir] rapor, oligarklar, rüşvetçiler ve büyük tarım şirketleri tarafından kontrol edilen toplam arazi miktarının dokuz milyon hektarın üzerinde olduğunu gösteriyor, bu, Ukrayna'nın ekilebilir arazisinin %28'ini aşmaktadır (toprakların geri kalanı ise sekiz milyondan fazla Ukraynalı çiftçi tarafından kullanılıyor).

En büyük toprak sahipleri, Ukraynalı oligarklar ve yabancı çıkar gruplarıdır - çoğunlukla Avrupalı ve Kuzey Amerikalı gruplar ve ayrıca Suudi Arabistan varlık fonu bu toprakları satın almıştır. ABD merkezli bir özel sermaye fonu olan ve ülkedeki en büyük beşinci toprak sahibi olan NCH Capital aracılığıyla bir dizi büyük ABD emeklilik fonu, vakıf ve üniversite de Ukrayna topraklarına yatırım yapıyor.

Başkan Zelenski, toprak reformunu 2020'de nüfusun büyük çoğunluğunun iradesine rağmen yasalaştırdı; bu çoğunluk bu yasasının yolsuzluğu şiddetlendireceğinden ve tarım sektöründeki güçlü grupların kontrolünü arttıracağından korkuyordu.

Oakland Enstitüsü, büyük toprak sahipleri Batılı finans kurumlarından büyük miktarda finansman sağlarken, yerel gıda arzını sağlamada hayati bir rol oynayan Ukraynalı çiftçilerin neredeyse hiç destek almadığını belirtiyor. Bir yandan arazi piyasası serbestleştirilip, diğer yandan zaten ekonomik sıkıntı çeken ve savaşın ortasında kalmış olan Ukraynalı çiftçilere böylesine farklı muamele yapılması, büyük tarım işletmelerinin daha fazla araziyi ellerine geçirmelerine yol açacaktır.

Ukrayna’daki en büyük on arazi sahibi firmadan biri hariç tümü yurtdışında, özellikle Kıbrıs veya Lüksemburg gibi vergi cennetlerinde kayıtlıdır. Raporda, Vanguard Group, Kopernik Global Investors, BNP Asset Management Holding, Goldman Sachs'a ait NN Investment Partners Holdings ve Norveç'in devlet varlık fonunu yöneten Norges Bank Investment Management dahil olmak üzere birçok önde gelen yatırımcının adı geçiyor.

Tarım şirketlerinin çoğu, Batılı finans kurumlarına, özellikle de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na, Avrupa Yatırım Bankası'na ve Dünya Bankası'nın özel sektör kolu olan Uluslararası Finans Kurumu'na önemli ölçüde borçludur.

Bu kurumlar, son yıllarda Ukrayna'daki en büyük arazilere sahip olan firmaların sadece altısına 1,7 milyar ABD Doları’na yakın borç vererek, Ukrayna tarım işletmelerine önemli miktarda para aktardılar. Borç veren diğer kurumlar ise çoğunlukla Avrupa ve Kuzey Amerika finans kurumlarının bir karışımıdır; bunların bazıları kamuya aitken bazıları ise özel sektör kurumlarıdır.

… Bu arada, Ukraynalı çiftçiler sınırlı miktarda arazi ve finansmanla çalışmak zorunda kaldılar ve birçoğu şimdi yoksulluğun eşiğinde.

Uluslararası finans kurumları fiilen arazi yoğunlaşmasını ve yıkıcı bir endüstriyel tarım modelini sübvanse ediyor; bu model sentetik girdilerin, fosil yakıtların yoğun kullanımına ve büyük ölçekli monokültür ürün yetiştirmeye dayanmaktadır.

Ukrayna'da olanların çoğu, dünyadaki daha geniş bir eğilimin bir parçasıdır: tüm dünyada özel sermaye fonları tarıma enjekte edilmektedir ve bu fonlar çiftlikleri ucuza kiralamak veya satın almak ve bunları büyük ölçekli, endüstriyel tahıl ve soya fasulyesi şirketleri haline getirmek için kullanılmaktadır. Bu fonlar, emeklilik fonlarını, devlet varlık fonlarını,hayır amaçlı fonları ve hükümetlerin, bankaların, sigorta şirketlerinin ve yüksek net varlığa sahip bireylerin yatırımlarını kullanmaktadır.

Tarımın bu şekilde finansallaştırılması, gücü çiftçilikle hiçbir alakası olmayan insanların elinde toplar. 

… Fon kuruluşları genellikle 10 ila 15 yıllığına yatırım yapar, bu da yatırımcılar için iyi getiri sağlar, ancak bu durum uzun vadeli çevresel ve sosyal yıkıma yol açar, yerel ve bölgesel gıda güvensizliğine neden olur.

… Büyük tarım işletmeleri ihracat pazarlarına yönelirken, ülkenin gıda güvenliğini garanti edenler Ukrayna'nın küçük ve orta ölçekli çiftçileridir.

Ukrayna Devlet İstatistik Enstitüsü’nün “2011'de kırsal alanlardaki hane halklarının ana tarımsal özellikleri' raporunda tam da bunun altı çiziliyor. Bu rapora göre, patatesin %97'si, balın %97'si, sebzelerin %88'i, meyvelerin %83'ü ve sütün %80'i Ukraynalı küçük toprak sahibi çiftçiler tarafından üretiliyor ve bu çiftçiler tüm toprakların sadece %16’sını işlerken [iç pazara yönelik] toplam tarım üretiminin %55’ini gerçekleştiriyorlar.   

Haziran 2020'de IMF, Ukrayna ile 18 aylık, 5 milyar dolar tutarında bir kredi tutarını onayladı fakat bu krediyi alması için Ukrayna’nın bazı koşulları yerine getirmesi gerekiyordu. Yine o yıl, Dünya Bankası Ukrayna'ya 350 milyon dolarlık bir Kalkınma Politikası Kredisinin (COVID "yardım paketi") koşulları arasına kamuya ait tarım arazilerinin satışını ekledi. Bu kredinin ön şartı, "tarım arazilerinin satışının ve arazinin teminat olarak kullanılmasının serbestleştirilmesi”ydi.

kaynak: https://off-guardian.org/2023/05/13/sowing-seeds-of-plunder-a-lose-lose-situation-in-ukraine 

Kısaltarak Türkçeleştiren: İSK Çeviri Birimi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder