24 Şubat 2023 Cuma

Ukrayna'da emperyalist yağma ve soykırım savaşın birinci yılında artarak devam ediyor

 "... Rus hükümeti bir konuda Avrupalı meslektaşlarının gerisinde kalmadı; aynı onlar gibi "kendi" halkını büyük çapta aldatma işini başarıyla gerçekleştirdi. Kitlelere şovenizm bulaştırmak, Çarlık hükümetinin "haklı" bir savaş yürüttüğü, "kardeş Slavları" tarafsızca savunduğu vb. izlenimini yaratmak amacıyla Rusya'da da devasa, canavarca bir yalan ve aldatma makinesi kurulmuştur." (V.İ. Lenin, Sosyalizm ve Savaş, 1915)

Çok keskin "anti-emperyalist" küçük-burjuva “sol” teorisyenler, Rus emperyalizmi söz konusu olduğunda, "sermaye ihracı diğer emperyalist ülkelere göre çok az”, “uluslararası tekelleri yok”, “üretim araçları üretimi yapmıyor”, “saldırı savaşı değil, savunma savaşı veriyor”, “Donetsk halkını neo-nazilerden koruyor” gibi argümanlarla günümüz Rusya'sının emperyalist bir ülke olmadığına dair teoriler uyduradursun, Ukrayna ulusu Rus emperyalizmi tarafından göz göre göre yok ediliyor.

Rusya'nın açtığı savaştan önce bile Ukrayna’nın nüfusu yıldan yıla eriyordu. The Economist dergisinin verdiği rakamlara göre sosyalist Ukrayna’da, 1950 yılında, bir kadın başına 2.8 çocuk düşüyordu. Rusya’nın başlattığı işgal savaşından hemen önce bu sayı 1.16’ya kadar düşmüştü ki bu, halihazırda bütün ülkeler içindeki en düşük doğurganlık oranıdır. Yani kapitalizmin “barışçıl” döneminde bile, SSCB'nin dağılması ve eski Sovyet ülkelerinin açık kapitalizme geçmesinin sonucunda Ukrayna halkı zaten bir soykırımdan geçiyordu zira bu geçiş sırasında görece nitelikli bir sağlık sistemi gibi sosyalizm döneminden kalan son kazanımlar da yok edilmişti.

1991’de revizyonist (örtülü kapitalist) SSCB yıkıldığında Ukrayna nüfusu 56 milyondu. 2001 yılında yapılan son nüfus sayımında ise bu sayının 48.5 milyona kadar düşmüş olduğu görülmüştür. 2011-2021 arasında 3.8 milyon Ukraynalı ekonomik nedenlerle bir daha geri dönmemek üzere ülkeyi terk etmişti. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği savaştan sonra 7 milyon 800 bin Ukraynalı’nın ülkeyi terk ettiğini tahmin ediyor. Bugün Zelenski hükümetinin kontrol ettiği topraklarda 34 milyon Ukraynalı’nın yaşadığı tahmin edilmektedir. Savaş uzadıkça çoğu çalışma yaşında olan Ukraynalı kadınlar gittikleri ülkelerde ne kadar uzun süre yaşarlarsa o kadar kök salacakları ve savaştan dönebilen erkekler eşlerinin ve çocuklarının yanına gidecekleri için savaş bittikten sonra Ukrayna nüfusu muhtemelen artmayacak, tam tersine daha da azalacaktır.

Bazı ABD’li düşünce kuruluşlarının hesaplamalarına göre savaş sonrası Ukrayna’nın nüfusu 28 milyona düşecek. Bu 28 milyonun önemli bir kısmı da çalışma çağında olmayan yaşlılardan oluşacaktır.

Proleter enternasyonalizmin yerine emperyalist "multipolarizm"i koyan küçük-burjuva teorisyenleri hangi teoriyi üretirlerse üretsinler, limanları, doğal kaynakları, en önemli sanayileri yağmalanmış, şehirleri yıkılmış, milyonlarcası ülkesini terk etmek zorunda kalmış, Rusya’nın başlattığı işgal savaşında en az bir yakınını kaybetmemiş tek bir kişinin kalmadığı bu ülkenin insanlarına Rusya’nın emperyalist bir ülke olmadığı palavrasını anlatamazlar. 

Rusya’nın emperyalist bir ülke olmadığını savunmak Ukrayna'nın çelik endüstrisine güç sağlayan kömür yataklarının tamamının Rusya’nın işgal ettiği bölgelerde bulunduğunu, Ukrayna'nın en az 12,4 trilyon dolar değerindeki enerji yatakları, metalleri ve minerallerinin artık Rusya'nın kontrolüne geçtiğini görmezlikten gelmek demektir.

Herhalde Rus patronlar Rus ordusunun işgal ettiği bölgelerdeki kritik maden sahalarını; yani 41 kömür sahasını, 27 doğal gaz sahasını, 14 propan sahasını, dokuz petrol sahasını, altı demir cevheri yatağını, iki titanyum cevheri sahasını, iki zirkonyum cevheri sahasını, bir stronsiyum sahasını, bir lityum sahasını, bir uranyum sahasını, bir altın yatağını ve bir kireçtaşı ocağını sömürmeyip atıl bırakacaklar!

Rus burjuvazisi o kadar ahlaklıdır ki, işgal altında bulunan bölgelerde 30 milyar ton rezerv barındıran, tahmini ticari değeri 11,9 trilyon doları bulan taşkömürü yataklarına kesinlikle dokunmayacak!

Hatta Rus kapitalist tekelleri Ukrayna’nın zenginliklerine doğrudan el koysalar bile Rusya’yı emperyalist saymamalıyız! Mesela toplam 160 bin hektar büyüklüğünde, Ukrayna’nın en büyük tarım işletmlerinden üçü, geçen yıl yaklaşık 1,16 milyar dolar gelir açıklayan Rus Agrocomplex şirketinin sahibi, Rusya’nın eski Tarım Bakanı Aleksandr Tkaçev’in eline geçmiştir. 

Bütün bu olgular bile bazılarına göre Rusya’nın emperyalist olduğunu kanıtlamaya yetmiyor. Bunlara Rusya sadece neo-nazilere karşı kendini savunuyor!

Putin 21 Şubat’ta (Ukrayna işgalinden hemen önce) yaptığı konuşmada, Ukrayna’nın Rus tarihinin, kültürünün “ayrılmaz bir parçası” olduğunu, modern Ukrayna’nın komünistler tarafından yaratıldığını söylemiş ve şunu eklemişti: “Lenin ve ortakları bunu [Ukrayna’nın “yaratılmasını”] Rusya'ya büyük bir kabalık ederek, kendi tarihi bölgelerinin bir kısmını ondan ayırarak, kopararak yaptılar.”

Bu örnekte olduğu gibi farklı zamanlarda yaptığı pek çok konuşmada ayrı bir Ukrayna ulusunun varlığını reddeden ve bunun tamamen "Bolşeviklerin bir uydurması olduğunu" iddia eden Bay Putin, Çarlık döneminden kalma bu utanç verici şovenist iddiasını Ukrayna ulusunu fiilen yok ederek "kanıtlamaya" çalışmaktadır. 

İşçi Sınıfının Kurtuluşu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder