AKP-MHP-Saray hükümeti bir tür İMF'siz İMF programına geçiyor ve ilk elde en azından bir 50 milyar dolara ulaşmak için her yerden para topluyor, sadece kaynağı belirsiz para girişlerini gösteren net hata noksan 17,5 milyar dolarla rekor kırmış durumda. Ruslar'dan, Suudiler'den, Birleşik Arap Emirlikleri'nden ciddi paralar topluyorlar ve aynı zamanda da tüketimi kısacak önlemleri sessiz sedasız uygulamaya sokuyorlar, bankalar tüketici kredisi verirken kırk dereden su getirdiği haberlere yansıyor. Hakeza Nebati de tüketimin kısılması için ÖTV'nin daha da arttırılabileceğini açıkladı. Aslında bunun ne kadar İMF'siz olduğu da tartışmalı, bazı iddialara göre hükümet yıllardır borç almamakla övünüp durduğu İMF'den de sessizce belli miktar borç almıştır. Ne İMF'nin ne de sayılan ülkelerin Türkiye'ye babalarının hayrına para vermeyeceği ve bazı taleplerde bulunacağını ve bu taleplerin faturasını yine emekçi halkın sırtına yükleneceğini çocuklar bile biliyor ama bu taleplerin ne olduğunu henüz kimse bilmiyor.
Tüketimin kısılmasının işsizliği arttıracağını ve oyları daha da düşürebileceğini biliyorlar ama TÜSİAD-İMF çizgisindeki bütün ekonomistler enflasyonun düşürülmesi için bunu olmazsa olmaz görüyorlar. Daha önce Naci Ağbal döneminde de hükümet tam olarak bu çizgiye teslim olmuştu ama kendi en önemli sosyal dayanağı olarak gördüğü küçük ve orta kapitalistlerin desteğini kaybetme korkusuyla bu politikayı uzun süre sürdürememişti. Şimdi yine daha ihtiyatlı ve daha örtülü şekilde bu politikaya dönüyor. Bu bir "acı reçete" politikasıdır ve halihazırda emekçi yığınların dayanılmaz boyutta olan ekonomik durumunu daha da ağırlaştıracaktır.
Öte yandan şunu da üstüne basa basa belirtmek gerekir ki, burjuva muhalefet ("millet ittifakı" ya da 6'lı masa) de iktidara gelse "ekonominin evrensel kuralları", "ekonomik istikrar", "mali disiplin" vb. adı altında uygulayacağı politika bundan başka bir şey olmayacaktır. Bu yüzden ezilen ve sömürülen yığınlar "cumhur-millet" burjuva çekişmesinde taraf olmamalıdır. Bunların emekçilere getirebileceği hiçbir şey yoktur. Biz kendi tarafımızı, işçilerin ve emekçilerin devrimci ittifakını yaratmalıyız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder